Bilim insanlarının Avrupa Güney Gözlemevi ile yaptığı gözlemlerde Proxima Centauri d ismi verilen yeni bir gezegen keşfedildi.
Yeni Gezegen Keşfi: Proxima Centauri d
Evreni inceledikçe Dünya‘nın ve insanların ne kadar küçük olduğunu daha iyi anlıyoruz. İnsanlar için uzak ve ulaşması çok zor olan aslında yanı başımızda 4 ışık yılı uzaklıkta olan komşu yıldızımız Proxima Centauri’nin yörüngesinde yeni bir gezegen keşfedildi.
Proxima Centauri’nin 2 dış gezegene sahip olduğu zaten biliniyordu. Ancak Avrupa Güney Gözlemevi’nin oldukça büyük boyutlardaki teleskopunu kullanan bilim insanları bu 2 gezegenin günümüze kadar bulunan en hafif ötegezegenler listesinde ilk sıraya yerleşebilecek bir erkek kardeşi olabileceğini ortaya koydular.
Proxima d ismi verilen yeni gezegen yalnızca 2,5 milyon mil uzaktaki yıldızına oldukça yakın bir yörüngede dönüyor. Bunu daha iyi anlayabilmek için Güneş ile Merkür arasındaki mesafenin onda biri kadar olduğunu düşünebiliriz.
Kendi Güneşi Etrafındaki Dönüşünü 5 Günde Tamamlıyor
Yani aslında o kadar yakın ki kendi güneşi etrafındaki bir tam dönüşünü (Dünya, Güneş’in etrafında 365 günde dönüyor) tamamlaması yalnızca 5 gün sürüyor. Bundan dolayı Güneş’ine bu kadar yakın olduğundan yüzeyi herhangi bir yaşama ve suya elverişli olamayacak kadar sıcak.
Bu gezegen Dünya’nın kütlesinin yalnızca dörtte biri kadar. Bu da onu ötegezegen standartlarına göre oldukça hafif kılıyor. Dış gezegenin küçük kütlesi fark edilmesini oldukça zorlaştırıyor. Bu nedenle Avrupa Güney Gözlemevi (ESO)’nun 3,6 metrelik teleskopu ile yapılan ilk gözlemlerden sonra bilim insanları VLT üzerindeki kayalık ötegezegenler için Echelle Spektrograf ve Kararlı Spektroskopik Gözlemler (ESPRESSO) cihazına yöneldiler.
Araştırmanın Başyazarı João Faria’nın Açıklaması
Keşif en yakın yıldız komşumuzun daha fazla çalışma ve gelecekteki keşiflerin ulaşabileceği ilginç yeni dünyalarla dolu göründüğünü ortaya koyuyor. Yeni gözlemler elde ettikten sonra bu sinyali yeni bir gezegen adayı olarak doğruladık. Böylesine küçük bir sinyali tespit etme ve bunu yaparak Dünya’ya bu kadar yakın bir ötegezegen keşfetme zorluğu bizi oldukça heyecanlandırdı.
Birçok ötegezegen astronomların bir gezegenin yıldızla aramızdan geçmesinin sebep olduğu bir yıldızın parlaklığında küçük düşüşler aradıkları geçiş yöntemi kullanılarak keşfediliyor. Ancak bu ötegezegen geçen bir gezegenin yerçekiminin sebep olduğu bir yıldızın hareketlerinde küçük yalpalamalar arayan radyal hız yöntemi isimli farklı bir teknik kullanılarak keşfedildi.
Şili’deki ESO’da Görev Yapan Pedro Figueira’nın Açıklaması
Bu başarı çok önemli. Radyal hız yönteminin bizimki gibi galaksimizde en bol olması beklenilen ve bildiğimiz şekli ile yaşamı potansiyel olarak barındırabilecek bir ışık gezegeni popülasyonunu açığa çıkarma potansiyeline sahip olduğunu ortaya koyuyor.